BU EĞİTİM DÖNEMİNDE EĞİTİMDE KAPANMASI ZOR YARALAR AÇILMIŞTIR

BU EĞİTİM DÖNEMİNDE EĞİTİMDE KAPANMASI ZOR YARALAR AÇILMIŞTIR
Sonuna geldiğimiz 2020-2021 Eğitim-Öğretim Dönemi, ne yazık ki unutulmayacak
rezaletlere, acılara sahne olmuştur.
Dönemin başında pandemi nedeniyle okulları kapatan ve uzaktan eğitime geçen Milli Eğitim
Bakanlığı, “dünya yıldızı” olarak tarif ettiği EBA sistemini eline yüzüne bulaştırmıştır.
EBA-TV aynı hanede farklı sınıflarda çocuklar bulunup tek televizyon olduğu, televizyonu dahi
olmayan hanelerin bulunduğu gerçeği görmezden gelinerek göstermelik hazırlanmış bir
sistem olarak eğitim rezaletleri arasında yerini almıştır. Üniversiteye hazırlandığı halde lise
öğrencilerinin yaklaşık yüzde 20’sinin EBA’dan hiç faydalanmamış olması bile rezaleti tek
başına gözler önüne sermektedir.
Uzaktan eğitim garabeti birçok öğrencinin eğitimden kopmasına neden olmuştur. Bizzat
MEB’in yayımladığı 2020 Küresel Salgın Döneminde Uzaktan Eğitim İzleme ve
Değerlendirme Raporu’nu göre
Derslere katılamayan öğrencilerin toplamı yüzde 13 olarak ifade edilmiştir. Söz konusu araştırma,öğrencilerin yüzde 24’ünün (yani 3.5 milyonu aşkın öğrencinin) derslere ya katılamadığı ya da imkansızlıklar nedeniyle düzenli katılım sağlayamadığının itirafı niteliğindedir. Sendikamızın üyelerine sorarak yaptığı araştırmaya göre ise hemen her kademe sınıfta, eğitimde öğrenci açısından en az 5’te 1 oranında kayıp yaşanmıştır.
Eğitimin öğretmenler aşılanmadan yüz yüze yapılmasının cinayet olduğunu defaten bas bas bağırmamıza rağmen, aksi uygulamalar neticesinde 50’yi aşkın meslektaşımız bu düşüncesiz tutum nedeniyle hayatını kaybetmiştir.
MEB’in kendi verilerine göre bile 100 binden fazla öğretmen açığı varken bu dönemde sadece 20 bin öğretmen atanmış ve onlarda “sözleşmeli” olarak işe başlayabilmiştir.
Ataması yapılmayan öğretmen sayısı bu eğitim döneminde daha da artmış ve ne yazık ki 700 bini aşmıştır.
Özetle bu eğitim dönemi, eğitimi inşaat ve turizm sektörlerinden bile daha önemsiz gören bir
zihniyetin, insan hayatını ve yarının bireyleri umursamayan bir bakış açısının, ülkenin
geleceğini günlük çıkarlara feda eden bir kötü hesap uzmanının kurbanı olmuştur.
Geride bıraktığımız bu eğitim ve öğretim dönemi akıllarda yer eden adaletsizlikleriyle,
Eğitim-İş’in kurulduğu günden bu yana savunduğu “laik, parasız, bilimsel, adil, kamusal
eğitim” şiarının ne kadar hayati olduğunu toplumun büyük bir kesimi tarafından daha anlaşılır
kılmıştır. Dolayısıyla bu karanlık tablo “nasıl olmayacağını” göstermesi açısından önemli, “ne
yapılması gerektiğini” işaret etmesi açısından kıymetlidir. Mücadelemiz, bir daha böyle
karanlık eğitim dönemleri yaşanmasın, hiçbir öğrencinin boynu garibanca bir mahcubiyetle
bükülmesin, hiçbir meslektaşımız kendini yalnız ve değersiz hissetmesin diyedir. Ve bunlar
sağlanana kadar inatla sürecektir!
Özgür Ulaş YİĞİT
Eğitim İş Konya Şube Başkanı
Facebook Hesabınızla Yorum Yapabilirsiniz
YORUMLAR