Eğitim İş Konya Şubesi

ÖĞRETİM BİRLİĞİ YASASI LAİK VE BİLİMSEL EĞİTİMİN TEMİNATIDIR

Sendika Haberleri

ÖĞRETİM BİRLİĞİ YASASI LAİK VE BİLİMSEL EĞİTİMİN TEMİNATIDIR

ÖĞRETİM BİRLİĞİ YASASI LAİK VE BİLİMSEL EĞİTİMİN TEMİNATIDIR

3 Mart 1924, TBMM’de üç devrim yasasının kabul edildiği ve devrimci Cumhuriyetin hedeflerine ulaşmada önemli bir kilometre taşı olan dönüşümün tarihi olarak kayıtlara geçmiştir. Ulusal birliğin mihenk taşı Tevhid-i Tedrisat ile ülkedeki eğitim kurumları tek elde toplanmış, Şeriye ve Evkaf Vekaleti’nin kaldırılmasıyla modern hukukun önü açılmış ve Halifeliğin kaldırılmasıyla da laik devlet mekanizması için en gerekli adımlardan biri atılmıştır.
Ulusal egemenlik ile bağdaşmayan ve toplumsal gelişmenin önünde engel olan çağdışı kurumlar kaldırılmış, devletin ve toplumsal düzenin akla ve bilime dayalı ilkelerce düzenlenmesinin yolu açılmıştır.
Kuşkusuz 3 Mart 1924, ülkemizde laikliğin doğum günü olarak kabul edilebilecek kadar önemli bir içeriğe sahiptir.
99 yıl önce çıkarılan 3 devrim yasası ile İslam coğrafyasındaki ilk laik ülkeyi kurarak bulunduğu bölgede örnek olan ülkemiz, ne yazık ki bugün, AKP iktidarının laikliğe ve cumhuriyet devrimlerine karşı antidemokratik uygulamaları ile diktatörlükle yönetilen ülkeler düzeyine getirilmiştir.
Türkiye’yi çağdaş bir ülkeye dönüştüren Devrim Yasaları, son 21 yılda “karşı devrim” hamleleriyle tırpanlanmış, ülkemiz bu anlamda yüz yıl öncesine itilmiştir. Kuşkusuz gericilerin devrim yasalarını hedef almasının altında bu yasaların laikliğin taşıyıcı sütunları olması yatmaktadır. Çünkü LAİKLİK ÖZGÜRLÜKTÜR. LAİKLİK MEDENİYETTİR. LAİKLİK İNSANCA BİR TOPLUMSAL YAŞAMIN HAMMADDESİDİR.
AKP’nin eğitim alanındaki uygulamaları ise Cumhuriyet atılımlarını tasfiye etmeye, eğitimimizin temel niteliklerini değiştirmeye yöneliktir. Akılcı ve bilimsel düşünen, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına saygılı, kişiliği gelişmiş, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve üretken bireyler yetiştirmek; Türk Milli Eğitimi’nin temel amaçları arasında yer almaktadır.  AKP iktidarının milli eğitimdeki uygulamaları, öğrencileri cemaatlerin ve tarikatların kucağına iterek çağdaş, bilimsel, akılcı, laik eğitim sistemini ortadan kaldırmaya yöneliktir. Siyasi iktidar, karma eğitime son verme amacını gerçekleştirmek için adım adım ilerlemektedir. Karma eğitime son verilmesi durumunda, Atatürk’ün liderliğinde kurulan cumhuriyetin en önemli kazanımlarından olan ve milli eğitimde birliği esas alan Tevhid-i Tedrisat ortadan kaldırılacak ve tekrar çok başlı eğitim sistemine dönülecektir.
Eğitim-İş, tüzüğümüzde de belirtildiği üzere, Atatürk ilke ve devrimleri ile Türkiye Cumhuriyeti’nin laiklik ilkesi üzerinde yükseldiğinin bilinciyle, laiklik ilkesinin korunmasına büyük önem verir. Kişilerin inanç ve vicdan özgürlüklerini savunurken, dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanmalarını ya da baskı altına alınmalarını da kabul edilemez bulur. Bu nedenle de ülkede yaşayan herkesin çağdaş, bilimsel, laik, demokratik, eşit, parasız ve nitelikli eğitim hakkı olduğunu savunur ve bu hakkın yaşama geçirilmesi için mücadele eder.
Laik eğitimin ve laik toplumun çok daha önem kazandığı bu süreçte, Eğitim-İş olarak, öğretim birliğine son vererek, medrese-mektep ikilemini günümüze taşımak isteyen bu anlayışa karşı, Atatürk ilke ve devrimlerine, Cumhuriyetimizin kazanımlarına, ülke bütünlüğüne, laik, bilimsel, demokratik, eşitlikçi ve parasız eğitime sahip çıkmaya devam edeceğiz; bu kararlılıktan asla vazgeçmeyeceğiz.

MERKEZ YÖNETİM KURULU

 

KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER

https://www.egitimis.org.tr/guncel/sendika-haberleri/canakkale-zaferi-birlik-ve-beraberligimizin-semboludur-4408/#:~:text=%C3%87ANAKKALE%20ZAFER%C4%B0%20B%C4%B0RL%C4%B0K%20VE%20BERABERL%C4%B0%C4%9E%C4%B0M%C4%B0Z%C4%B0N%20SEMBOL%C3%9CD%C3%9CR

ÇANAKKALE ZAFERİ BİRLİK VE BERABERLİĞİMİZİN SEMBOLÜDÜR

Birinci Dünya Savaşı'nın en kritik aşamalarından olan Çanakkale Savaşları siyasal ve askeri sonuçlarıyla dünyadaki güç dengelerini etkilemiş, tarihin akışını değiştirmiştir. Türk halkı, içinde bulunduğu olanaksızlıklara karşın, bağımsızlık tutkusu ve yurt sevgisiyle Çanakkale'de inanılması güç, dünya tarihine geçen bir zafer kazanmıştır.
Tek yürek olarak, ülkesini canını hiçe sayarak koruyan Türk halkı, Çanakkale'de dünyaya, bağımsızlığı ve yurdunun bir karış toprağı söz konusu olduğunda karşısında hiçbir gücün duramayacağı mesajını vermiştir.
18 Mart Deniz Zaferi askerlerimize büyük güç ve moral vermiş, direniş gücünü artırmıştır. Çanakkale'yi denizden geçemeyeceğini anlayan karşı güçler, karada da aynı yenilgiye uğramışlardır. Tarihe "Çanakkale geçilmez" diye yazılan bu başarı, Ulus olma bilincinin de tohumlarını atmıştır. 
Çanakkale cephesinde Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk, liderliğini, cesaretini, yurt sevgisini ve askerî dehasını ortaya koymuş; ulusumuz, tarihe yön veren, yazgısını değiştiren Atatürk'ün önderliğinde canı pahasına giriştiği Kurtuluş Savaşı’nda emperyalist devletlere karşı dünyada ilk bağımsızlık mücadelesini vererek büyük bir zafere imza atmıştır. Emperyalizmin yenilebileceğini gösteren bu zafer tüm mazlum uluslara da örnek olmuştur.
Çanakkale sadece savaşın bir cephesi değil, insanlığın önemini dünyaya haykıran bir ibret yeridir. Bugün, Çanakkale'de ülkeleri için seve seve canlarını veren şehitlerimiz ve onlarla yan yana yatan binlerce yabancı asker, savaşların acı sonuçlarını, barışın önemi ve zorunluluğunu tüm insanlara anlatmaktadır.
Yüce Atatürk'ün, binlerce şehit verdiğimiz Çanakkale'de yaşamını yitiren yabancı askerleri de kendi evlatlarımız olarak bağrımıza bastığımızı belirten sözleri, evrensel barışın sloganı olacak kadar gönül yüceliğini yansıtmaktadır. 
Ancak son zamanlarda bu zaferin önemi göz ardı edilmekte, Mustafa Kemal’siz bir Çanakkale yaratılmak ve ulus bilincini aşılayan bu kahramanlık destanı önemsizleştirilmek istenmektedir. MEB’in müfredat değişikliği ile Kut’ül-Amare’yi “zafer” Çanakkale’yi ise bir “cephe” olarak ifade etmesi bunun göstergesidir.
Bilinsin ki Cumhuriyet'e ve Cumhuriyet değerlerine sahip çıkan eğitimciler olarak, müfredatta azaltılsa da çıkarılsa da Çanakkale ruhunu evlatlarımıza aşılamaya devam edeceğiz. 
Atatürk ilke ve devrimlerinin yol göstericiliğindeki değerlerimize, Cumhuriyetimize sahip çıkmak, Çanakkale'yi, ve Kurtuluş Savaşı'nı kazanan bilinci korumak, bu bilinci genç kuşaklara aktarmak sorumluluğumuzdur. 
İmkansız denileni başaran, vatan sevgisi ve inancıyla tüm zorluklara göğüs geren ulusumuzun destanı Çanakkale Deniz Zaferi’nin 109. yıldönümünde, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ü ve şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyoruz.

DEVAMI

8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ ETKİNLİĞİ

Eğitim-İş Konya Şubesi 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle düzenlediği kahvaltılı
etkinliğin de kadın öğretmenleri buluşturdu. Etkinliğe kadın öğretmenlerin katılımı yoğundu.
Anemon Otel düzenlenen kahvaltılı etkinliğe Eğitim-İş Konya Şube Başkanı Bahattin Ertuğrul, yönetim
kurulu üyeleri, ilçe temsilcileri ve sendika üyesi kadın öğretmenler katıldı.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşının okunmasından sonra günün anlamı üzerini konuşan Eğitim-İş
Karatay İlçe Temsilci Başkanı Şengül Fidan, “Türkiye’de 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü bir kez
daha ayrımcılık ve şiddete karşı eşitlik mücadelesindeki kadınların seslerini duyurma çabalarının
gölgesinde kalmaktadır. Kadın hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda gerileme yaşanmıştır.
İstanbul Sözleşmesi'nden imzayı geri çekmek, kadın cinayetlerine karşı etkin mücadele yürütmemek,
nafaka ve velayet haklarını erkek lehine düzenlemek, aile içi şiddeti önleyici politikalarda yetersiz
kalmak ve laik eğitime saldırmak gibi birçok adım, bu gerilemenin göstergesidir. Türkiye, kadına
yönelik şiddet ve kadın cinayetleri konusunda OECD ülkeleri arasında ilk sırada gelmektedir. OECD
ülkeleri ortalaması yüzde 21,6 iken, Türkiye’de bu oran yüzde 38’dir. Kadınların uğradığı tacizler ve
cinsel saldırılar da maalesef artık kanıksanır hale gelmiştir. Kadınlar sadece aile içinde değil, iş yerinde
de sömürüye, adaletsizliğe ve ölümlere kurban gitmektedir. 2013-2023 yılları arasında en az 1379
kadın emekçi iş cinayetlerinde hayatını kaybetmiştir. Türkiye’de de kadın işsizliği erkeklere kıyasla
oldukça yüksek seyretmeye devam ediyor. TÜİK’ e göre, geniş tanımlı işsizlik (âtıl işgücü) erkeklerde
yüzde 18, kadınlarda ise yüzde 30,8 olarak gerçekleşmiştir. Kadınlar iş hayatında da sürekli ayrımcılığa
maruz kalmış, aynı işi yapmalarına rağmen kadınlar erkeklerden daha az gelir elde etmiştir. Kız
çocuklarının okuma oranı hala istenen seviyeye gelmemiştir. Bugün kız çocukları 4+4+4 eğitim
sistemiyle birlikte örgün eğitim dışına itilmiş ve çocuk gelin, çocuk işçi sayısında artış yaşanmıştır.
Türkiye'de hala birçok kız çocuğu erken yaşta evlendirilmektedir. Bu durum, kız çocuklarının
eğitimden mahrum kalmasına ve sağlık sorunlarına yol açmaktadır. Eğitim-İş olarak vurguluyoruz:
Kadın-erkek eşitliği, sadece kadınların sorunu değil, uygarlaşmada bir eşiktir. Kız çocuklarının
okumalarına ayrıca önem veren, onları sosyal hayata katan, onlara dünya ülkelerinin birçoğundan
önce seçme ve seçilme hakkı vererek eşit bireyler olduğunu ilan eden Mustafa Kemal Atatürk ve yol
arkadaşlarının kurduğu Cumhuriyete yakışmayan tabloyu değiştirmek, Cumhuriyet devrimlerini
benimsemiş her yurttaşın görevidir. Kadınların hayatın her alanında ve erkeklerle eşit haklara sahip
olduğu, her türlü şiddetin ortadan kalktığı, kadın cinayetlerinin son bulduğu, çocuk yaşta evliliklerin
ve çocuk istismarının olmadığı bir dünya için mücadeleyi sürdüreceğiz. Yeryüzüne barışı, çağdaşlığı,
inceliği ve sayısız güzelliği kadınların getireceğine inanıyoruz, yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar
Günü” dedi.
Hayat, sizinle kazandırdığınız değerlerle güzeldir

Eğitim-İş Konya Şube Başkanı Bahattin Ertuğrul düzenledikleri etkinliğe katılan kadın öğretmenlere
teşekkür ederek, “Cumhuriyetimizin Kurucusu ve Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk,
Dünyada her şey kadının eseridir demiştir. Hayat, sizinle kazandırdığınız değerlerle güzeldir.
Düzenlediğimiz etkinliği katıldığınız için sizlere teşekkür ediyorum. Bu anlamlı gününüzü kutluyorum.”
Konuşmaların ardından Sanatçı Hatice Telli’nin söylediği şarkılara eşlik ettiler.

Bir 1 kişi ve gülümsüyor görseli olabilir

Bir 1 kişi görseli olabilir

Bir 1 kişi görseli olabilirBir masa, kalabalık ve yazı görseli olabilir

Bir masa ve yazı görseli olabilir

DEVAMI

Başkanımız

Etkinlik Takvimi

Foto Galeri

  • 10 KASIM 2023
  • CUMHURİYET BALOMUZ YOĞUN KATILIMLA GERÇEKLEŞTİ

Videolar

  • 24 KASIM ÖĞRETMENLER GÜNÜ FİLMİ
  • Eğitim İş 10. Yıl Filmi
  • KURULUŞUMUZUN 9. YILINI KUTLUYORUZ
  • Eğitim-İş Sinevizyon Şubat – 2013